lions Türkiye Lions Türkiye

“Farklılıklarla Hizmet Sevgiyle Gelecek”

Sevgili Lions Ailem, Merhaba,

2019-2020 Hizmet Dönemimize sizlere Lions’un tüm yapısının felsefi bir değerlendirmesini yaparak başlamak istiyorum. Öncellikle tüm Genel Yönetmenlerime, seçilmiş birinci ve ikinci Genel Yönetmen Yardımcılarıma, Uluslararası Direktörlerime, geçen ve geçmiş Konsey Başkanlarıma, geçen ve geçmiş Genel Yönetmenlerime, Ulusal Komisyon Başkanlarıma, Konsey Görevlilerine ve MD Lions aileme, konseyimize verdikleri ve verecekleri desteklere gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.

Bütün toplumsal ve zihinsel süreçler temelde aynı devinim ve değişim yasalarına bağlıdır. İşte bende bugün size aktaracağım konulara bu açıdan yaklaşacağım. Her devinim ve her türlü değişim olguları özünde var olan iç çelişmelerin gelişmesinden başka bir şey değildir. İşte biz bu devinim ve çelişmeyi asla ortadan kaldırmamalıyız. Çünkü gelişme karşıtların savaşıdır.  

İnsanlar üretim ve etkinlik sırasında yalnızca doğayı değil, birbirini de etkiler. Ancak belirli biçimde iş birliği yaparak ve etkinliklerini birbiriyle paylaşarak güçlerini arttırabilirler. Etkinlik yapabilmek için birbiriyle belirli bağlar kurmak zorundadırlar; işte insanların doğa üzerindeki etkileri yani etkinlik, ancak bu toplumsal bağlar ve ilişkiler içerisinde gerçekleşebilir. Bu yüzden insan bilinci, yalnızca birey ile onun doğal çevresi arasındaki bir ilişki değil, aynı zamanda toplum ve çevresi arasındaki ilişkinin bireyde yansıyan toplumsal imgesidir. İnsan duyumlarının düzenlediği kavramsal çerçeve, insanın toplumsal ilişkilerinden biçimlenmiştir.  İnsanın varlığını belirleyen bilinci değildir, tam tersine, bilinci belirleyen toplumsal varlığıdır.

İnsan dış dünyayı etkileyip değiştirirken, aynı zamanda kendi doğasını da değiştirmiş olur. Kendinde ki uyuklayan güçleri geliştirir ve onları kendi iradesine boyun eğmeye zorlar.  İnsanın bir etkinliği yapabilmesi için, ilk önce o etkinliği hangi amaçla kullanılacağının bilincine varması zorunludur.  İnsanın etkinliği uygulayabilmesi için ise etkinliğin bir düşüncesini ya da imgesini önceden beyninde tasarlaması gerekir. Bilmeliyiz ki her çalışma süreci, beynimizde var olan bir şeyin yaratılması ile sona erer. Buradan çıkaracağımız sonuç, bir etkinlik için önce bilgili olmak ve sonrada istekli olmaktır. 

Bir kimse çalışmasında başarılı olmak, yani önceden tasarladığı sonuçları elde etmek istiyorsa, düşüncelerini nesnel dış dünyanın yasalarına uygun kullanmak zorundadır.

İnsanın bilgisi ilk başlarda şeylerin dış görüşüyle sınırlıdır. Bu algısal bilgi aşamasıdır. Ama insan daha fazla etkinlikte bulunduğu zaman, şeylerin özüne inmeyi başarır. Buda ussal ya da mantıksal bilgi aşamasıdır. Duygularımız aracılığıyla edinilen izlenimlere dayanan algısal bilgiden, tam anlamıyla gelişmiş kavramlara dayanan ussal bilgiye geçiş, bilginin gelişmesinde belirleyici bir basamaktır.

Algısal bilgiden ussal bilgiye geçiş, bir çözümleme ve bireşim içerisinde gerçekleşir. Bizlerinde erişeceği düzey, içinde yaşadığımız ve bulunduğumuz   topluluğun kültürel düzeyine bağlıdır.

İnsan, dış dünyadaki sürekli olarak değişen ve bilincinde yansıyan olayları ancak kendini,  gittikçe yükselen bir düzeyde, durmadan yenileyen dialektik devinim içinde kavrayabilir ve denetim altına alabilir.

İnsanlığın düşüncelerinde ki her farklılığın nesnel bir çelişmeyi yansıttığı kabul edilmelidir. Nesnel çelişmeler, öznel düşüncede yansır ve bu süreç düşüncelerin çelişmesi devinimlerini oluşturur ve düşüncenin gelişmesini sağlayarak insanın düşüncesinde ki sorunları çözmeyi başarır. 
Francis Bacon şöyle der;  insan, doğanın yardımcı ve yorumlayıcısıdır. İnsan ancak doğanın üzerinde çalışarak ve doğayı gözlemleyerek onun düzenini kavradığı ölçüde eylemde bulunabilir ve olup biteni anlayabilir.  Bunun dışında ne bilgisi ne de gücü vardır. İnsanın gücü maddi dünyaya ilişkin bilgisinden gelir. İnsan, maddi dünyayı ancak onun yasalarını kavradığı ölçüde denetim altına alabilir.

İnsan ; 
İçinde yol aldığı nehirden kafasını kaldırıp,
gökyüzünde parlayan güneşe bakabildiğinde.
Ulaştığını sandığını tepenin üzerinden ovalara bakarken, 
Yaratılan tüm nesnelerin arasında, 
Kendini ne kadar küçük bir zerre,
Ümit, güven ve cesaretin güveni olan,
Akıl ve hikmetin ne denli engin olduğunu anladığında,
Kusurları ile amansız bir savaş veren birini gördüğünde,
Geçmişte onun işlediği suç ve günahları bilse bile,
Üzüntülerini kendi içinde hissedebildiğinde. 
Sevmenin , inanmanın, ümit etmenin ne olduğunu kavrayarak,
İhtiyacını olanlara karşılık beklemeden,
Elini uzatmakla kalmayıp kolları ile sarabildiğinde.
Derindeki gizli taşı bulup,
Tüm dünyaya vermeye çabaladığında,
Yani, insan olduğunda,
İnsan kendini Lion hissedebilir ve Lion olmanın onurunu yaşayabilir. 

"Farklılıklarle hizmet , sevgi ile gelecek"

Her şey gönlünüzce olsun dileklerimle,

Lions Sevgi ve Saygılarımla

Dr.  Ahmet Rasim ÖZTÜRK 
Konsey Başkanı